Dede Korkut Öyküleri

Dede Korkut Öyküleri en eski Türk öykülerindendir ve Türk boyu Oğuzların hayatı hakkında bizlere fikir vermektedir. Türklerin her işte, her yerde beraberlik ve birlik duygusunu, eşsiz kahramanlığını aile sevgisini, çeşitli erdemlerini yansıtmaktadır. Dede Korkut Öyküleri Türk kültürünün en önemli eserlerinden biridir. Öykülerde çocuklarımız atalarının yaşayış, inanış ve davranışlarını tanımış olmaktadırlar.

Dede Korkut Kitabı; Türklerin örf, âdet ve gelenekle­rini, dünya görüşünü, felsefesini, hayata bakışını, insan ilişkilerini, giyim-kuşamını, sporlarını kurgu içerisinde anlatan metinlerdir. Dede Korkut, Balkanlar'dan Çin'e kadar, bütün Türk kültür coğrafyasında tanınmaktadır. Bütün bir coğrafya üzerinde etkilidir.

Dede Korkut, Türk insanın tarihten süzülen sözlü kültür mirasıdır. Bir bakıma Türk kimliğidir.

Dede Korkut, Türk insanın tarihten süzülen sözlü kültür mirasıdır. Bir bakıma Türk kimliğidir. Dilden dile yayılmış, asırlar boyunca yazılıp, çizilmiştir, tarihten gelen ecdadımızla ve coğrafya­ya yayılan soydaşlarımızla aramızdaki bağ durumundadır. Köprüdür. Kitapta, Dede Korkut Öyküleri, bugünün çocuklarının, gençlerinin anlayabilecekleri tarza dönüştürülmüş ve sadeleştirilmiştir. Dede Korkut Öykülerini hazırlayan isimlerin arasında Kilisli Muallim Rifat adıyla bilinen Rifat Bilge (1874–1953) ilk akla gelenlerdendir.. XI. Yüzyıl Hakaniye Türkçesinin şaheserlerini, en eski Oğuzca metinleri, XIV- XV Yüzyıl Kıpçak Türkçesi yadigarlarını bizlere tanıtan odur.

Dede Korkut'un asıl adı Korkut Ata'dır. O bir düşünür, keramet sahibi, kendisine akıl danışılan ulu bir kişidir. Ozanlığının gücü dolayısıyla 'Ozanlar Piri' olarak da bilinir. Hz. Muhammed (SAV) dönemine (570–632) yakın bir zamanda Oğuz Türklerinin Bayat ve Kayı boyunda yaşadığı söylenmektedir.

Dede Korkut destanının ilk yazmaları Dresden Krallık Kütüphanesi'nde bulunmaktadır.