Nikos Kazancakis

Aleksi Zorba

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
  • Aybəniz Həsənovaalıntı yaptı8 yıl önce
    Mutluluk, borcunu yerine getirmek demektir; borç ne kadar güç olursa, mutluluk da o kadar büyük olur...
  • Aybəniz Həsənovaalıntı yaptı8 yıl önce
    Dünyanın kulakları ne zaman açılacak patron? Ne zaman gözlerimiz açılacak da göreceğiz? Taşlar, çiçekler, yağmur ve insanlar, kucaklarımız ne zaman açılıp birbirimize sarılacağız? Sen ne dersin patron? Bu konuda, kitaplar ne söylüyor?”
  • Aybəniz Həsənovaalıntı yaptı8 yıl önce
    Her insanın kendi deliliği vardır; bana da öyle geliyor ki, en büyük delilik, bir deliliğe sahip olmamaktır.
  • Aybəniz Həsənovaalıntı yaptı8 yıl önce
    Söylemeye utanıyorum ama, söylemem gerek, bu yüzden bağışlanmak istiyorum; Ben seni çok sevmişimdir!
  • Aybəniz Həsənovaalıntı yaptı8 yıl önce
    “Herkes kendi yolunu izler. İnsan bir ağaç gibidir. Neden kiraz vermiyor diye incir ağacını hiç azarladığın oldu mu?
  • Aybəniz Həsənovaalıntı yaptı8 yıl önce
    Konuşmuyordum. Zorba’nın haklı olduğunu biliyordum, biliyordum ama, cesaretim yoktu. Hayatım yanlış yola sapmıştı, insanlarla olan ilişkilerimi bir iç konuşma haline sokmuştum. O kadar düşmüştüm ki, bir kadına âşık olma ile kitap okuma arasında seçim yapmam gerekse, kitabı seçerdim.
  • Aybəniz Həsənovaalıntı yaptı8 yıl önce
    Konfüçyüs der ki: “Pek çokları, mutluluğu insandan daha yüksekte ararlar, bazıları da daha da alçakta; ama mutluluk insanın boyu hizasındadır." Doğru. Yani, ne kadar insan boyu varsa, o kadar da mutluluk vardır.
  • Aybəniz Həsənovaalıntı yaptı8 yıl önce
    Aradaki uzaklığı koru patron! İnsanlara umut verme. Hepimizin eşit olduğumuzu, hepimizin eşit haklara sahip bulunduğumuzu söyleme; çünkü hemen senin hakkını çiğner, elinden ekmeğini kapar, açlıktan gebermeye bırakırlar seni. Ben senin iyiliğini isterim, aradaki uzaklığı koru patron!”
  • Aybəniz Həsənovaalıntı yaptı8 yıl önce
    “Özgürlük bu demektir!” diye düşündüm. Bir hastalığa yakalanıp altın liralar toplayacak, sonra da birden hastalığını yenip bütün varını yoğunu havaya savuracaksın.
    Hastalığın birinden kurtulup daha büyük başka birine tutulasın... Fakat, bu da tutsaklık değil midir acaba? İnsan, soyu için, Tanrı için, kendini bir düşünce uğruna feda mı etmelidir?
    Ya da acaba efendimiz ne kadar yüksekteyse, tutsaklık zincirimiz de o kadar uzuyor ve o zaman çok geniş bir harmanın içinde sıçrayıp oynuyor, sonra ucunu bulamadan ölüyoruz, bunun adına da özgürlük mü demişiz yoksa?
  • Aybəniz Həsənovaalıntı yaptı8 yıl önce
    “Gübre ve pislikten bir çiçek nasıl filizlenip beslenir? Varsay ki Zorba, insan gübre, özgürlük de çiçektir.”
    Zorba yumruğunu masaya vurup, “İyi ama," dedi, “ya tohum? Bir çiçeğin bitmesi için tohum gerekli. Bizim pis içimize, böyle bir tohumu kim koydu? Bu tohum niçin iyilik ve namusla beslenip çiçek açmasın? Ve kanla pislik istesin?”
    Başımı salladım.
    “Bilmem.”
    “Kim biliyor?”
    “Kimse.”
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)