«Aydınlığı karanlığı, savaşla barışı, yükselişle alçalışı tanımış olan kişi, hayatı gerçekten yaşamış sayılır..» Her şeye hümanizm penceresinden bakan Stefan Zweig, öykülerinde olay ve kişi davranışlarını, kişilerinin, düşün dünyalarını, en önemsiz sayılabilecek ayrıntılara kadar işlerken yalın bir lirizm, vurucu bir gerilim sağlamayı ustalıkla başarır.
Bunu zaten okudunuz mu? Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
👍👎
İzlenimler
Şevki Delal Alacabir izlenim paylaşıldı5 yıl önce
👍Okumaya değer
💡Çok Şey Öğrendim
Küçük bir yalan da olsa, pembe gibi de gözükse aslında bir çocuğun gözünden bakarak, onu ne kadar kötü etkilediğimizi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi..
abilgehangencoglubir izlenim paylaşıldı7 yıl önce
🎯Değer
Harika
Karakuş Kaymakbir izlenim paylaşıldı7 yıl önce
👎Pek tutmadım
Ücretsizse neden tamamı olmasın ki ikna olmadım????
Alıntılar
EdimselDenklemalıntı yaptı3 yıl önce
, ben yaşamış, fakat yaşamanın tadını çıkarmayı göze alamamıştım.
Türkü Erezalıntı yaptı7 yıl önce
yıllarında benimle beraber olmuş, sıcak vücudunun bütün kıvraklığı ile bana yaslanmış, uzun gecelerde soluğu soluğuma karışmış bir kadın benden kopuyordu da, benim kılım bile kıpırdamıyordu. Ben hiç direnmiyor, onu yeniden kazanmak için hiçbir şeye başvurmuyordum. Bu kadının temiz bir içgüdü ile gerçek insanda çok olağan saydığı o bir sürü şeyden hiçbiri yoktu benim duygularımda. İçimde başlayan uyuşmanın çok ilerlemiş olduğunu o gün fark ettim. Akıp giden parlak sular üstünde kayıyor, hiçbir şeye tutunamıyor, kök salamıyordum. Bu soğuyuşta bir ölüşün, bir cesetleşmenin başladığını çok iyi biliyordum. Çürüyüşün kötü kokusu henüz çıkmamıştı, fakat önlenemeyecek bir uyuşma, bir katılaşma, korkunç ve buz gibi bir duygusuzluk, dış çöküşten öncenin, vücudun gerçek ölümünden önceki dakikalar başlamıştı.
EdimselDenklemalıntı yaptı3 yıl önce
Daha iyi insan olduğumu iddia edecek değilim. Sadece daha mutlu olduğumun bilincindeyim. Artık hiçbir şeyi yasaklamıyorum kendime. Çünkü toplum düzeninin ölçülerini ve biçimlerini önemsemiyorum. Ne başkalarından, ne de kendi kendimden utanıyorum. Onur, suç, engel gibi sözler cansız ve tenekemsi bir anlam oluverdi art