Süleyman Derin

İmam-ı Rabbani'nin İzinde Manevi Yolculuk

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
  • cosqun251alıntı yaptı4 yıl önce
    Bu sebeple İmâm-ı Rabbânî, hamdi şükre tercih eder, zira hamd Hakk’ın zâtına yapılır. Hâlbuki şükür Hakk’ın zâtına değil daha çok O’nun ikramlarına yani fiillerine karşılık olarak yapılır. Hamdde hamd edilenin güzelliği ve kemâlâtı tefekkür edilirken, şükürde kula erişen ihsânlar göz önüne getirilir. Bu bakımdan hamd övgü îtibâriyle daha yüksek ve daha kalıcıdır. Şükür ise böyle değildir, zira sadece nîmete karşı yapılan şükür kısa sürelidir ve nîmetin ortadan kalkması ile ortadan kalkar.
  • cosqun251alıntı yaptı4 yıl önce
    Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Her kim benim bir sünnetimi ihyâ ederse onun için yüz şehit sevabı vardır” buyurmuştur. (Tebrizi, Mişkatül Mesabih, nr.176)
  • cosqun251alıntı yaptı4 yıl önce
    Ubeydullah Ahrar Hazretlerinin şu sözü Nakşîliğin hizmet konusundaki tutumunu veciz bir şekilde özetler: “Biz mânevîyat yolundaki mesafeleri sadece tasavvuf kitapları okuyarak değil, okuduklarımızı imkân nispetinde tatbik etmek ve halka hizmetle katettik.”
  • cosqun251alıntı yaptı4 yıl önce
    Tasavvufun bir diğer maksadı da amelleri rahat ve kolay bir şekilde yapmak, nefs-i emmâreden kaynaklanan tem­bel­lik, inat ve zıtlaşmaktan kurtulmaktır. (266. mektup)
  • cosqun251alıntı yaptı4 yıl önce
    Mevlâna Hazretlerine göre de sâlik mânen açlık hissettiği sürece vuslata yaklaşır:

    “Susuzluktan kurumuş olan o dudak, sâhibinin çeşme başına erişeceğine şahitlik eder.

    Dudakların kurumuş olması, “bu ıztırap, bu çırpınma; seni bize ulaştıra­caktır.” diye suyun o zâta gönderdiği müjdeli bir ha­berdir.

    Bu arayış, mübârek ve kutlu bir harekettir. Bu candan isteyiş, Allah yolundaki bütün engelleri kırar döker.
  • cosqun251alıntı yaptı4 yıl önce
    mâm Gazâli’nin ifâde ettiği üzere tasavvuf “âdetleri ibâdet hâline dönüştürmek” tir.
  • Sananealıntı yaptı6 yıl önce
    Âyette kadınlara koşulan bir diğer şart ise kadınların çocuklarını öldürmemesi yani kürtaj yaptırmamasıdır. Bu çirkin âdet hem insan öldürmektir hem de büyük günahlardan olan, soyu kesmektir. Diğer şartlar ise kimseye iftirada bulunmamaları ve hiçbir şekilde Hz. Peygamberin buyruklarına karşı gelmemeleridir. İmâm’a göre bu şartları yerine getirmeyen bir hanım tarîkata girse de kurtuluşa eremez. İmâm bu konuda şöyle der:
  • Sananealıntı yaptı6 yıl önce
    Bilmek gerekir ki, kalp göze tâbîdir. Göz haramlara kapatılmadıkça kalbi korumak zordur... Kalp zina arzularıyla meşgul olduğu sürece de edep yerlerini korumak çok zor olur. O hâlde edep yerini koruyabilmek için gözü haramlara kapatmak zorunludur. Kur’ân-ı Kerîm, kalplerinde hastalık olanları tahrik edip çirkin şeyler düşünmelerine sebep olacağı için kadınların, yabancı erkeklerle konuşurken seslerini inceltmelerini yasaklar.
  • Sananealıntı yaptı6 yıl önce
    Hanımlara yönelik müstakil mektubu fazla olmamakla beraber 41. mektupta kadınlarla ilgili meselelere uzunca bir bölüm ayırır. Bunlar hem aile saâdeti hem de onların mânevî terbiyesi açısından çok önemli kurallardır. İmâm, kadınlara olan tavsiyelerini onların nasıl bey’at edeceğini açıklayan âyetten ilham alarak ifâde eder. Allah Teâlâ kadınların bey’ati konusunda şöyle ferman buyurur:
  • Sananealıntı yaptı6 yıl önce
    İşin aslı kalbe dayanır. Eğer kalp Allah’tan başka şeylere ilgi duyup onlara kendini kaptırırsa hâli haraptır. Kalbin eşlik etmediği ve sadece şekli olarak yapılan amellerle hiçbir mânevî hâl ele geçmez. Bunun yerine hem kalbin mâsivâdan yüz çevirmesi ve hem de Allah’ın emrettiği bedenî ibâdetlerin yerine getirilmesi gerekir.
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)