Yavuz Bahadıroğlu

Osmanlı Demokrasisinden Türkiye Cumhuriyetine

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
  • Merthan Ecealıntı yaptı7 yıl önce
    1700’lü yılların sonuna kadar Londra Ticaret Odası’nda şöyle bir yazı asılıydı: “Türklerle alış veriş et, yanılmazsın.” Aynı yıllarda Hollanda Ticaret Odası’nda yapılan herhangi bir oylama eşit çıkarsa, Osmanlılarla ticaret yapan tüccarın oyu iki sayılır ve onun oy verdiği taraf kazanırdı.
  • b3236694117alıntı yaptı7 yıl önce
    1910’lu yıllar...
    Osmanlı Devleti her taraftan kırpılmış. Yabancılar, devlet içinde devlet olmuşlar.
    En şımarıkları da Rusya... Rus sefirinin iki dudağı arasından çıkan her kelime, Osmanlı yönetimini hop oturtup hop kaldırmaktadır.
    Osmanlı Hükûmeti bıkkın, lâkin derdini kime yanmalı?
    Gücünün zirvesinde olduğu yıllarda yaltaklanan Rus, en zayıf anında Osmanlı’yı yüreğinden vurmak için fırsat gözler, durur…
    Osmanlı devlet ricali de bu fırsatı Rus’a vermemek için aşırı temkinli davranır, bu uğurda devlet ricali bazen dokuz takla atar.
    Babıâli’nin kapalı kapıları arkasında en çok duyulan cü
  • b1290737640alıntı yaptı2 yıl önce
    na padişahın itiraz etmesi sözkonusu
  • b1290737640alıntı yaptı2 yıl önce
    Şeyhülislâmın herhangi bir kararına padişahın itiraz etmesi sözkonusu bile değildir.
  • b5260971601alıntı yaptı3 yıl önce
    Hangisi hayat, hangisi hayal? Hayal nedir sahi, peki ya hayat? İnsanın kâinatla ilişkisi nerede başlar, n
  • esatalıntı yaptı4 yıl önce
    Macar asıllı Yahudi yazar Dr. Thedor Herzl, ideolojisi siyonizm olan, ırkçı bir Yahudi devleti kurmak istiyordu. Bu amaçla Yahudi zenginlerinden para toplayarak ilk Milli Yahudi Bankası’nı kurdu. Banka yeteri kadar zenginleşince de bir heyet oluşturup Sultan 2. Abdülhamid’i ziyaret etti. Filistin’i Yahudilere vermesi halinde Osmanlı Devleti’nin tüm dış borçlarının kendileri tarafından ödeneceğini söyledi.
    Sultan Abdülhamid öfkeyle ayağa fırladı ve şöyle kükredi:
    “Dünyanın bütün altınlarını verseniz, memleketimin bir karış toprağını satmam!”
  • esatalıntı yaptı4 yıl önce
    Ermeni asıllı Fransiz tarihçisi Albert Vandal, Ermeni isyanlarını ustaca bastırmayı bilen padişaha “kan dökücü” anlamına gelen, “Le Sultan Rouge” (Kızıl Sultan) demiş, bizdeki Abdülhâmid düşmanları da bunu havada kapmıştır.
    Halbuki tarihe dost ya da düşman kimliğiyle değil, gerçeği arama amacıyla gidilir.
  • esatalıntı yaptı4 yıl önce
    Anlaşılan, bize öğretilenin aksine, Sultan Abdülhamid, son derece ileri görüşlü, başarılı ve vatansever bir padişahmış. Ki tarih boyunca her türlü çıkar çatışmasının odağını teşkil eden Ortadoğu’yu tam otuz üç sene sulh ve sükûn içinde yönetme becerisini göstermiş.
  • esatalıntı yaptı4 yıl önce
    Osmanlılarda bunlar olurken Avrupa’da bırakınız halkı, asilzadeler arasında bile okuma-yazma bilenlerin oranı yüzde on, on beşi geçmezdi. Ünlü manastırlardaki rahiplerin çoğu da okuma-yazma bilmezdi
  • esatalıntı yaptı4 yıl önce
    Matbaadan önce de Avrupa’da pek çok Türkçe kitap basılıp Osmanlı Devleti’nde serbestçe satılıyordu, ama fazla ilgi görmüyordu. Ancak bu ilgisizliğin sebebi kitap düşmanlığı değil, kitap bolluğuydu. Sadece İstanbul’da doksan bin kâtip (Comte de Marsigli’nin verdiği rakam) durmadan kitap yazıyordu.
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)