Tarih, bilimsel çabanın bir parçasıdır ve anlatılmamış öykünün, biri “bilim” diğeri “tarih” etiketleri taşıyan iki parçaya ayrılmasını gerektirecek hiçbir neden yoktur.
Beş bin yıllık kayıtlı tarih Dünya’nın yaşam sürecinin sadece milyonda birine denk düştüğünden, öykümüzü geriye doğru genişletmek durumundayız. Ne çeşit bir dünyada yaşadığımızı ve ne çeşit yaratıklar olduğumuzu anlamak için yazılı kayıtların ötesine bakmamız gerekir.
Aynı şekilde, bir tarafa “bilim”, diğer tarafa “din” etiketlerinin yapıştırılması gerekliliğine de inanmıyorum. Bilim dünyası son elli yıl içinde evrenimizin doğrulanabilir ve geniş çapta doğrulanmış anlatısını –nereden geldiğimizi, buraya nasıl ulaştığımızı ve nereye gidiyor olabileceğimizi– çıkarmıştır. Söz