Will Durant

Felsefenin Öyküsü

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
  • Talatcan Baykanalıntı yaptı2 yıl önce
    Nietzsche’nin eserindeki acılık artmıştır. Fikirlere saldırdığı gibi insanlara da saldırmaya başlamıştır. Wagner’e, İsa’ya vb… “Bilgelikteki gelişim, acılıktaki azalmayla kesin olarak ölçülür,” diyordu. Ama kendi kalemine söz geçiremiyordu. Onu yiyip bitiren zehri en iyi şu söz ifâde eder: “İnsanın, gülen tek hayvan oluşunun nedenini en iyi ben anladım galiba: Büyük işkenceyi en çok o çekiyor, o yüzden kahkahayı îcât etmek zorunda kalmış!” Hastalık ve gittikçe artan körlük, sinir bozukluğunun fizyolojik yanıdır. Paranoyak izlenme korkusu ve büyüklük duygularına kapıldı.
  • Talatcan Baykanalıntı yaptı2 yıl önce
    Demekki ideal toplum üç sınıfa ayrılacaktır: Üreticiler (çiftçiler, işçi sınıfı ve işadamları), memurlar (asker ve devlet memurları), yöneticiler. Yöneticiler sınıfı, adı üstünde, yönetecektir ama, hükümette resmî görevleri olmayacaktır. Hükümetin günlük işi süflî bir iştir. Yöneticiler mevkî sahibi olmaktan çok filozof-devlet adamları olacaktır. Yetkileri kredi kontrolu ve ordu üzerinde olacaktır. Ama kendileri bir mâliyeci gibi değil, asker gibi yaşayacaklardır. Yine Eflâtun’un bekçileri gibi olacaktır.
  • Talatcan Baykanalıntı yaptı2 yıl önce
    Erkekle kadın arasında eşitlik imkânsızdır. Çünkü aralarındaki savaş sonrasızdır. Zafersiz barış olmaz. Barış ancak, aralarından biri, ötekine üstün gelince gerçekleşir. Kadınla eşitliğe kalkışmak tehlikelidir. Eşitlikten hoşlanmaz o. Erkek gerçekten erkekse, ona boyun eğmekten zevk duyar. Mükemmelliği ve mutluluğu, her şeyden önce analığındadır. “Kadında her şey muammadır ve kadındaki her şeyin de bir tek karşılığı vardır: Çocuk doğurmak!” “Erkek, kadın için bir araçtır sadece, Sonuç, hep çocuktur. Peki, kadın nedir erkek için?. Tehlikeli bir oyuncak!” “Erkek savaş için yetiştirilmeli, kadın da savaşçının eğlencesi olmalıdır, gerisi budalalıktır.” Bununla birlikte “mükemmel kadın, mükemmel erkeğe göre daha yüksek bir insanlık tipidir. Aynı zamanda daha da az bulunur… İnsan kadınlara ne kadar nazik davransa yine de azdır.”
  • Talatcan Baykanalıntı yaptı2 yıl önce
    Demokrasi, sürüklenmek demektir. Dilediğini yapsın diye, bir organizmanın herhangi bir bölümüne verilen izin demektir. Uyumluluk ve biribirine dayanırlığın yokluğu, özgürlük ve karmaşanın tahta çıkarılması demektir. Bayağılığa tapınmak, mükemmellikten nefret etmek demektir. Büyük adamların imkânsızlığı demektir. Büyük adamlar seçimin aşağılıklarına, bayağılıklarına nasıl boyun eğer?
  • Talatcan Baykanalıntı yaptı2 yıl önce
    “En yüksek dağları bir adımda aşanlar, bütün tragedyalara gülerler.”
  • Talatcan Baykanalıntı yaptı2 yıl önce
    Bir insan aynı anda hem sevip hem de akıllı olamaz. Âşıkların birbirlerine verdikleri sözlerin geçersiz olduğunu açıklamamız ve aşkı evlilik için kanunî bir engel tanımamız gerekir. En iyi olan, ancak en iyi olanla evlenmelidir. Aşk aşağı tabakaya bırakılmalıdır. Evliliğin amacı yalnızca çocuk yapmak değildir, aynı zamanda onları geliştirmektir de.
    “Gençsin, evlenmek, çoluk çocuk sahibi olmak istiyorsun. Ama sorarım sana: Çocuk istemeye cüret edecek adam mısın sen? Başarılı mısın? Benliğine hâkim olan mı, duyularına buyuran mı, erdemlerinin efendisi mi, yoksa isteğinin ardında hayvansı bir taraf ya da gereklilik mi var? Yoksa yalnızlık mı? Yoksa kendi kendinle çatışma mı? Çocuk, zaferin ve özgürlüğün özlemini duysun dilerdim. Zaferinin ve kurtuluşun üzerine canlı anıtlar dikeceksin. Kendinden öteyi kuracaksın. Ama ilkin bedenini ve rûhunu tam sağlamlaştırmalısın. Genişlemekle yetinmeyecek, derinleşeceksin. Evlilik: Var olandan daha üstününü yaratmak için, iki kişinin istemidir derim. Evliliği, böyle bir istemi isteyecek olanların birbirine saygısı olarak kabul ediyorum.
  • Talatcan Baykanalıntı yaptı2 yıl önce
    ‘İyi ve Kötü’nün Ötesinde’ (1856) ve ‘Ahlâkın Kökbilimi’ (1857) adlı kitaplarında amacı, eski ahlâkı yıkıp üstün-insan ahlâkına yol açmaktı. Bir ara yeniden filolog oldu ve yeni ahlâkını, kusursuz olmayan etimolojilerle desteklemeye çalıştı. Alman dilinde ‘kötü’ anlamına gelen iki kelime vardır, diyordu: ‘Schlecht’ ve ‘böse’ ‘Schlecht’ üst sınıfların, aşağı sınıflar için kullandığı bir deyimdi ve bayağı, âdi anlamına geliyordu. ‘Böse’ aşağı sınıfların üst sınıflar için kullandığı bir deyimdi ve iyi bilinmeyen, düzensiz, ayarsız, tehlikeli, muzır, zalim anlamına geliyordu. Napolyon ‘böse’ idi. Basit kimseler, bölücü bir güç gibi gördükleri, ayrıcalıklı bireyden korkuyorlardı. “Büyük adam halkın başına belâdır” diyen bir Çin atasözü vardır. Aynı biçimde ‘schlecht’ ile ‘böse’nin karşıtı ‘gut’un yani iyinin de iki anlamı vardı: Aristokratlar kullandı mı kuvvetli, cesur, güçlü, savaşçı, Tanrısal (gut, Tanrı demek olan Gott’dan geliyordu); halk kullandı mı da bilinen, sakin, zararsız, merhametli anlamına geliyordu.
    Demek insan davranışının iki çelişken değerlendirmesi vardı, iki ahlâksal görüş ve ölçü: Biri ‘Herren – moral = Efendiler ahlâkı,’ öteki ‘Herden – moral = Sürü ahlâkı’ydı.
  • Talatcan Baykanalıntı yaptı2 yıl önce
    Kendilerini mahvederek yaşamayı bilenleri severim ben, çünkü onlardır öteye gidenler.
    Büyük nefret duyanları severim ben, çünkü onlardır gerçek tapanlar, öteki kıyının özlemini çeken onlardır.
    Mahvolmak ve kurban edilmek için, yıldızların ötesinde bir neden aramayanları severim ben, toprak bir gün üstün insanın toprağı olsun diye, kendilerini toprağa kurban edenleri severim.
  • Talatcan Baykanalıntı yaptı2 yıl önce
    Tanrılar olaydı, nasıl dayanabilirdim kendimin de Tanrı olmamasına?
  • Talatcan Baykanalıntı yaptı2 yıl önce
    “Benim büyüklük formülüm Amor Fati’dir (kader aşkıdır); yalnız her gerekliliğe katlanmak değil, aynı zamanda onu sevmek;”
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)