bookmate game
Yılmaz Öztuna

Kuruluş

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
  • Faik Eryaşaralıntı yaptı5 yıl önce
    Bursa’nın fethinden sonra Orhan Gazi için hedef İznik’tir. İznik o zamanlar Bursa’dan mühim bir şehir olup Anadolu’daki Bizans şehirlerinin en büyüğü idi. Büyük Konstantin tarafından Hristiyan dininin akidelerini tespit eden en mühim konsil burada toplandığı için tarihî ve mânevi bakımdan da büyük ehemmiyeti vardı. 1204’ten 1261’e kadar 57 yıl da Bizans İmparatorluğunun başkenti olmuştu. Nihayet Kocaeli Yarımadası’nın ağzını kapamak bakımından stratejik ehemmiyeti büyüktü. İznik Gölü’ne hâkim olan kuvvetin önünde İzmit Körfezi ve Kocaeli Yarımadası açılırdı.
  • Faik Eryaşaralıntı yaptı5 yıl önce
    Osman Bey’in harikulâde stratejik dehâsını kısaca belirtmek lâzımdır. Türk mâşerî dehâsının devlet kurma ve teşkilâtlandırmaktaki emsalsiz kabiliyetini temsil eden Osman Bey Kayıları, en sevkulceyşî, en hassas noktalara doğru itmiştir. Bizans’ı avlamak, ağla sarmak ve düşürmek için bir satranç tahtası önünde düşünür gibi en büyük dikkatle taşlarını oynamıştır. Bir kama şeklinde Bizans topraklarını birbirinden ayırmıştır. İznik ve Ulubad Göllerinin güney sahillerini ve Gemlik Körfezi’nin keza güney sahillerini tutmuştur. Porsuk’la Sakarya arasına yerleşmiş, Sakarya’nın denize döküldüğü mahalle tırmanmış, hemen hemen Karadeniz’e erişmiştir. Güneyinde Germiyanoğulları, batısında Karasıoğulları, doğusunda Candaroğulları, güneydoğusunda Ahi Cumhuriyeti, bütün kuzeyinde de baştan başa Bizans İmparatorluğu ile çevrilmişti. Bunlardan Karası Devleti’ni almak, Çanakkale’ye erişmek, İznik ile İzmit’i düşürmek, Boğaz’a çıkmak; Marmara’nın, Karadeniz’in ve Ege ile Akdeniz’in iki başını tutmak için şarttı. Osman Bey’in derinden açtığı yolu babasının dehâsını tevarüs eden Orhan Bey takip eylemiş ve bu işleri başarmıştır. Bu iş başarılınca da devlet kuşu, imparatorluk tacı, Osmanoğullarının başına konmuştur. Osmanlı Beyliği, Osman Gazi’nin vefatında, bir atom çekirdeğindeki kudret hâlinde patlamaya hazırdı. Hiçbir muasır devlet bu kudretin farkında olamadı. Bu farkında olamayış sonraki asırlarda yarım düzine imparatorluk ile düzinelerce krallığın hayatına mal olacaktır.

    1281’de Ertuğrul Gazi’nin oğluna bıraktığı miras 4.800 km’den asla fazla değildi. Bu rakam üzerinde insan heyecanla titremekten kendini alamaz, o kadar mütevazı bir sayıdır. Bugünkü İstanbul vilâyeti toprakları (ki en küçük vilâyetlerimizdendir) bile bundan büyüktür. Bu topraklar, Bilecik’in Söğüt ve Bozüyük kazalarını, Kütahya’nın Domaniç kazasını yani en kuzeyindeki çıkıntıyı, Eskişehir’den Yarımca nahiyesini yani Porsuk ile Sakarya arasındaki kısmı, Eskişehir şehrini dışarı bırakıp şehrin varoşlarını yalayarak ihtiva ediyordu.

    1324’te Osman Bey’in bıraktığı miras 16.000 km2 olmuştur. Stratejik fetihlerin hayati ehemmiyeti bir yana, bu rakamdaki dikkate değer nokta baba mirasının 43 yıl uğraşılarak üç-üç buçuk misline çıkarılmış olmasıdır. Orhan Bey’in ilk iki yılında da Osmanlı toprakları 19.000 km2 olmuştur (1326). Osman Bey’in mirası bugünkü Bilecik vilâyetini, Eskişehir merkez kazasını (şehir dâhil), Sakarya’nın Geyve, Akyazı, Hendek, Kütahya’nın Domaniç, Bursa’nın Mudanya, Yenişehir, İnegöl kazalarını içine alıyordu. 1324-1326 arasında bunlara Bursa merkez ve Orhaneli kazaları ilâve edilmiştir. 1321’de Mudanya’nın alınmasıyla hem Marmara’ya çıkılmış hem de Bursa, iskelesinden mahrum edilmek suretiyle düşmeye mahkûm bir hâle getirilmiştir. Bu suretle 1326’da Bursa’nın henüz fethedilmeyen yerleri olarak Kirmastı, Karacabey, İznik, Gemlik ve Orhangazi kazaları kalıyordu. İznik 1329’da, Gemlik ile Orhangazi 1334’te, Kirmastı (Mustafakemalpaşa) ile Karacabey 1342’de fethedildi ve bugünkü Bursa vilâyetinin fethi 1342’de yani Osman Gazi’den 18 sene sonra tamamlandı.

    Osman Bey 1291’de Karacahisar’ı alıp Porsuk’a iyice güney sırtını dayamış, 1299’da Bilecik, Yarhisar ve İnegöl fethedilmiş, 1302’de Koyunhisar ve 1301’de Yenişehir alınarak Marmara’ya 15, İznik Gölü’ne 10 km yaklaşılmıştır. 1308’de Lefke (Osmaneli), Gölpazarı, Yenipazar, Geyve, Taraklı, Akyazı, az sonra Hendek alınmış, Sakarya’nın bütün doğu kıyıları ele geçirilmiştir. 1313’te İnegöl’ün az kuzeybatısındaki Akhisar alınarak İnegöl-Yenişehir yolu açılmış ve Kestel’e yaklaşılmıştır. 1321’de Mudanya fethedilerek Gemlik Körfezi güney kıyıları, Kestel dâhil Bursa’nın bütün varoşları Türklerin elindeydi. Orhan Gazi, 1325 Kasım’ında Atranos’u (Orhaneli), 6 Nisan 1326’da Bursa’yı aldı, 1329 Mayıs’ında İznik Gölü’nü Türk gölü yapan İznik şehrinin fethi mümkün oldu.
  • Faik Eryaşaralıntı yaptı5 yıl önce
    1315’ten itibaren Bursa şehrinin ablukasına başlandığı anlaşılmaktadır. Bursa, İznik’le beraber, Bizans’ın Anadolu’da elinde kalan şehirlerin en mühimini teşkil ediyordu. Abluka iki yıl kadar uzamıştır. Osmanlıların kale düşürecek muhasara aletleri olmadığı için ablukadan ötesine gidemiyorlardı. Esasen bu devirde harb sistemleri katî şekilde kale muharebesinden çekinmek ve akınla düşmanı yıkmak, sürpriz taarruzlarıyla toprak ele geçirmekti. Bursa, mühimce bir Türk ekalliyetini de barındırıyordu. Yıllar geçince şehrin ablukası sıkıştırıldı ve dışarısı ile alâkası kesildi.

    Osman Bey metbuu İlhanlılar ve onların Anadolu umumi valileri ile hiçbir mesele çıkarmamaya âzami gayret gösteriyordu. Anadolu Umumi Valisi Çoban Bey’in adını bir oğluna vermek suretiyle onun hâtırını almak istemiştir. Osman Bey’in 1324 Şubatı’nda öldüğü kabul edilebilir. Tahminlere göre 1258’de Söğüt’te doğduğu için 66 yaşındaydı. 1320 yıllarında idareye Veliaht-Şehzade Orhan Bey’in hâkim olduğu muhakkaktır. Osman Gazi, Osmanoğullarında irsî olarak mevcut bulunan nikristen mustaripti. Bir rivayete göre de 1324 Şubat’ında beyliği oğluna terk etmiş, 1326’da Bursa’nın fethi sıralarında ölmüştür. Söğüt’te ölüp cenazesinin vasiyeti mucibince Bursa’ya getirildiği ve buradaki türbesine gömüldüğü anlaşılıyor. Bu vasiyet bile mühimdir ve haleflerine istikamet göstermektedir. Filhakika 6 Nisan 1326’da Bursa düşmüş ve Osmanlı Beyliğinin merkezi olmuştur. Böylece İznik ve İzmit Türklerin fütuhatına açılmıştır
  • Faik Eryaşaralıntı yaptı5 yıl önce
    Osmanlı yurdu Bizans’ın başucundaydı. İstanbul’a bu kadar yakın olan bu toprakları düşmana kaptırmamak için Bizanslılar büyük gayret sarf ediyorlardı. Her zaman için İstanbul’dan yardım almaları da mümkündü. Marmara ve Boğazlar’a Bizans hâkimdi. Bu hâkimiyet kırıldığı andadır ki Osmanoğullarının prestij ve satveti hiçbir Türkmen uç beyininkiyle kıyas kabul etmeyecek parlaklıkta âdeta cihanşümul bir mahiyette olmuştur.

    Osman Bey’in ilk adımları bile Bizans’ı fena hâlde ürkütmüştü. Bu Türkmen uç beyinin imhası Bizans için kabil olamamıştı. Nihayet Bizans ananevi siyaseti ele alarak Türk’ü Türk’e kırdırmak yoluna tevessül etti. İmparator II. Andronicus Paleologos 1306’da kız kardeşi Prenses Maria-Despina’yı İlhan Olcayto’ya zevce olarak gönderdi (Fakat İlhan bu prensesi ancak odalıkları arasına aldı.) ve Osman Bey’i pek kudretli metbuuna ezdirmek istedi. Fakat bu pek kudretli metbu da Anadolu’nun öbür ucuna erişmek, hele gaza ve cihad ile şöhret-şiar olan bir gazi beyi ezip milletin nefretini kazanmak niyetinde değildi.
  • Faik Eryaşaralıntı yaptı5 yıl önce
    Osman Bey’in 43 yıl beylik ettiğini ve Osmanlı tarihinde ancak Kanunî Sultan Süleyman’ın bu müddeti geçebildiğini burada hatırlamak lâzımdır.
  • Faik Eryaşaralıntı yaptı5 yıl önce
    27 Temmuz 1302’de Osman Bey, Koyunhisârı Meydan Muharebesi’nde, Bursa tekfurunun kumandasındaki 5.000 kişilik Bizans ordusunu bozdu. Osman Bey’in yeğeni Aydoğdu Bey bu muharebede şehit düştü. Bir müddet sonra Osmanlılar Ulubat (Apolyont) Gölü’nün güney kıyılarına hâkim oldular
  • Faik Eryaşaralıntı yaptı5 yıl önce
    İnegöl Rum Tekfuru Nikola, Osman Bey’in en kuvvetli düşmanları arasındaydı. Yapılan vuruşmada Türklerden Osman Bey’in kardeşi Sarıbatı Savcı Bey’in oğlu Bey-Hoca Bey şehit düştü. Gene İnegöl tekfurunun kumandasındaki Bizans ordusuyla Osman Bey arasında Domaniç Meydan Muharebesi’nde Sarıbatı Savcı Bey de şehit düştü. 1288’e doğru geçen bu meydan muharebesinde zafer Osman Bey’de kalmıştır. Önce İnegöl’de yerleşmişken tekfur tarafından oradan kovulan Samsa Çavuş ve kardeşi Sülemiş Bey’in idaresindeki Türkler Mudurnu’ya çekilmişlerdi. Osman Bey’in bunlarla teşrikimesai etmesi Osmanlıların Göynük ve Taraklı’ya akın yapmasıyla neticelendi ve sonunda Sakarya’nın Karadeniz’e döküldüğü mevkiin yakınlarına kadar olan topraklar fethedildi. Hendek’i de alan Osman Gazi, Karadeniz’e 20 km yaklaşmış oldu. 1321’de Mudanya’yı alıp ilk defa Marmara’ya da erişti. Bu, çok parlak bir istikbal gösteren keyfiyetçe ehemmiyetli bir muvaffakiyetti.

    Bilecik ile onun az kuzeybatısındaki Yarhisar da 1299’da Osman Bey tarafından fethedilmiştir. Aynı yıl İnegöl de alındı. Yarhisar tekfurunun 13 yaşındaki kızı Holofira, 18 yaşındaki Orhan Gazi’ye verildi. Bu izdivaçtan I. Sultan Murad’la ağabeyi Rumeli Fâtihi Veliaht-Şehzade Süleyman doğmuştur. Bu prenses Nilüfer adını almış ve üzerinde köprü yaptırdığı için Bursa Ovası’ndan akan suya “Nilüfer Çayı” denmişti. Bir rivayete göre Osman Bey, merkezi Söğüt’ten Bilecik’e nakletmiştir. 1301’de Osmanlılar İznik Gölü’nün az güneyinde Yenişehir (Bursa Yenişehri) kasabasını kurdular. Bu, stratejik bakımdan çok değerli olan İznik Gölü ile İznik şehrinin fethini hazırlayan en mühim adımı teşkil eder. Bu sıralarda Veliaht Orhan Bey Karacahisar, amcası Gündüz Bey Eskişehir, Turgut Alp İnegöl, Şehzade Alâeddin Bey Yenişehir, Hasan Alp ise Yarhisar beyi idiler. 1291’de fethedilen Karacahisar, Eskişehir’in az güneybatısında ve Porsuk Çayı’nın kuzey sahilindedir
  • Faik Eryaşaralıntı yaptı5 yıl önce
    Osman Bey’in lâkabı “Fahreddin” idi. Eski tarihlerin bazılarında “Kara Osman Bey” “OsmanŞâh Bey” şeklinde de geçmektedir. Şeyh Edebalı ile kızı Bala Hatun Osman Bey’den önce ölmüşler ve Bilecik’teki Şeyh Edebalı’nın tekkesindeki türbeye gömülmüşlerdir. Bu türbe Yunan işgalinde Yunanlılar tarafından bütün Bilecik gibi yakılmıştır. Alâeddin Bey Bursa’da babası Osman Gazi’nin türbesinde gömülüdür.
  • Faik Eryaşaralıntı yaptı5 yıl önce
    Ertuğrul Gazi’nin merkezinin Söğüt Kasabası olduğu muhakkaktır. Söğüt 1326’ya, Bursa’nın fethine kadar, merkez olmuş, arada başka kasabaların ehemmiyet kazanması ihtimal bu vaziyeti değiştirmemiştir. Söğüt’ten Domaniç’e kadar uzanan yayla Osmanlıların Kayı aşiretinin yurdu olmuştur. Bilecik Bizans tekfuru da Ertuğrul Gazi tarafından haraca bağlanmıştır. Ertuğrul Gazi’nin -bir rivayete göre Osman Gazi’ninanasının adı Hayme Ana (Haymana)’dır ve Domaniç’e bağlı Çarşamba Köyü’nde gömülüdür. Mezarı II. Abdülhamid tarafından 1892’de yeniden yaptırılmıştır. Ertuğrul Gazi, Söğüt’te gömülüdür. Mezarı II. Abdülhamid tarafından onarılmıştır. Türbesinde her yıl millî-askerî merasim yapılmaktadır.
  • Faik Eryaşaralıntı yaptı5 yıl önce
    Böylece Türkiye Büyük Hakanlığına girmiş oluyorlardı. Türkiye tahtında, Büyük Alâeddin Key-Kubâd vardı.

    1230 Yassıçemen Meydan Muharebesi’nde bu yeni gelen Türkmenlerin, Celâleddin Harzemşah’a karşı Alâeddin Key-Kubâd’ın saflarında vuruştukları ve bu tarihte daha Ahlat çevresinde oldukları anlaşılmaktadır. Yassıçemen Meydan Muharebesi Erzincan civarında geçmiştir. Bu sıralarda Gündüz-Alp’in ölüp yerine oğlu Ertuğrul Bey’in küçük Kayı aşiretinin reisi olduğunu zannettirecek sebeplere de malikiz. Rivayete nazaran Ertuğrul Bey çok yaşamış, 90 yaşını geçmiştir. 90 yaşında öldüğünü kabul edersek 1191 doğumlu olmuş olur. Yassıçemen Meydan Muharebesi’nde aşağı yukarı 39 yaşında olduğu anlaşılır. Yassıçemen’de Kayıların, Sultan Alâeddin’in zaferinde müessir oldukları muhakkaktır.

    Bundan sonra Kayılar Ankara civarına gelmişlerdir. Sultan Alâeddin’in emriyle, uca yerleştirilmiş ve bugünkü Eskişehir-Bilecik-Kütahya vilâyetlerinin sınırlarının birleştiği topraklar kendilerine “yurt” olarak verilmiştir. Demek Osmanlılar 1235 civarında bu bölgeye gelmişlerdir. 1281’de Ertuğrul Gazi öldüğü zaman Osmanoğullarının elinde 4.800 km’den fazla toprak olmadığı ve bu toprağın bir kısmının Ertuğrul Bey tarafından fethedilmiş bulunduğu hatırlanırsa bu sıralarda kendilerine verilen “yurt”un yani malikânenin 1.000 km2, en iyimser tahmine göre 2.000 km2 den fazla olamayacağı ortaya çıkar. Osmanoğulları üç buçuk asırda bu “yurt”larını 20.000 kere büyüteceklerdir.

    Ertuğrul Bey’in, uç beylerinin en büyüğü olan Kastamonu’daki Çobanoğullarına tâbi olduğu ve bu tâbiiyetin yarım asırdan fazla sürdüğü muhakkaktır. Herhâlde bu kadar küçük bir “yurt”a malik olan Ertuğrul Bey doğrudan doğruya Konya’ya bağlı büyük uç beylerinden değildi.
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)