İdris Küçükömer

Batılılaşma ve Düzenin Yabancılaşması

Kitap eklendiğinde bana bildir
Bu kitabı okumak için Bookmate’e EPUB ya da FB2 dosyası yükleyin. Bir kitabı nasıl yüklerim?
'Türkiye'de sağ sol, sol da sağdır. Türkiye'nin «solcuları" gericidir. Türkiye'nin ilericileri «sağ" cenahta görülen geniş İslamcı halk kitleleridir.' İlk kez yayınlandığı 1969 yılında bütün siyasi kavramları altüst eden ve şok etkisi yaratan Düzenin Yabancılaşması, ilerici-gerici, sağ-sol denkleminin yerlerini değiştirmişti. İdris Küçükömer'e göre Türkiye'nin solcuları gericiydi ve halkı yönetilecek koyun olarak görüyordu. Türkiye'nin ilericileri ise sağ cenahta görülen muhafazakâr, geniş İslamcı halk kitleleriydi. Küçükömer dönemin aydınlarının aksine 1960 anayasasını ve Milli Güvenlik Kurulu'nu antidemokratik buluyordu. Kurtuluş Savaşı antiemperyalist değildi, sadece bir Türk-Yunan savaşıydı. Kimsenin söylemeye bile cesaret edemediği fikirlerinden dolayı İdris Küçükömer maalesef büyük bir ambargoya maruz kaldı, yok sayıldı. Aradan geçen 40 yıla rağmen fikirleri hâlâ ilk günkü tazeliğini koruyan ve tartışılan Küçükömer ciddi bir övgüyü hak ediyor. Düzenin Yabancılaşması Türkiye'nin meselelerine kafa yoran herkesin okuması ve üzerinde düşünmesi gereken bir başyapıt.
Bu kitap şu anda mevcut değil
287 yazdırılmış sayfalar
Yayınlanma yılı
2008
Bunu zaten okudunuz mu? Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
👍👎

İzlenimler

  • nurzdmrbir izlenim paylaşıldı2 yıl önce

    22.10.2022

Alıntılar

  • nurzdmralıntı yaptı2 yıl önce
    halkının çok gerisinde, dünü yaşayan, nefessiz kalarak, neredeyse ölecek olsa bile gözü çöplükte “halkını kurtaracağı günleri” hayal eden bir zamanların halk çocukları olan bürokratlar ve onların kaynak aktararak kapitalist haline getiren “devlet”, kendi yarattığı ucube kapitalist ile bir toplumsal güç odağı, “halk”ına karşı “birey” oluşa, “farklılaşmaya” “farklılığının farkına varışa karşı” sürekli direniş halinde... Yani Ankara merkezli imparatorluk mirası bir ekonomik ilişkiler ağı, bir eğitim sistemi, paslanmış irili ufaklı çarklardan oluşan bir sistem, bu değişime direniyor.
  • nurzdmralıntı yaptı2 yıl önce
    İslamcı doğucu güçler bu kavganın “üniterlik” ile “unique”lik arasında olduğunu kavrayamıyor. Kavgaya AB süreci müdahil olur ise kavga süreci akılcı sürüyor. Olmaz ise üniterlik hamuru ile yoğrulmuş “İslamcı” ile “Atatürkçü”nün “merkeziyetçilikte, dolayısıyla anti-demokratlıkta” buluşması ve “birey”i ezmesi an meselesi...
  • nurzdmralıntı yaptı2 yıl önce
    Her konuda oportinistlik yapılabilir ama, “iktidar” ve ona vergisiyle ve oyuyla kaynaklık eden “birey” arasında oportinistlik yapılamaz. Zaten toplumun yapısı bu sonuçları doğurmaya uygun bir özellik taşıyor. İnsanların birisinin boyunduruğunda “teba” olmayı kabullenme nitelikleri adeta biyolojik bir özellik gibi. Bu yüzden nüfusun üçte biri “memur” olmak, üçte biri “militan” olmak, üçte biri de “mürit” olmak için can atıyor.

Kitap raflarında

  • b2133080157
    • 1
fb2epub
Dosyalarınızı sürükleyin ve bırakın (bir kerede en fazla 5 tane)